26 Temmuz 2013 Cuma

Final Dersanesi Genel Bilgileri







Final'de başarı bir gelenektir. Final Dergisi Dershaneleri şampiyonluğun kolay olmadığını, zirveye çıkmanın ciddi bir çaba gerektirdiğini bilir ve öğrencilerini bu bilinçle sınavlara hazırlar. Final'de kimse işini şansa bırakmaz. Herkes, başarının bir şans oyunu olmadığının alın teri, emek ve disiplin gerektirdiğinin farkındadır. Ve sonuçta her yıl yüzlerce Final öğrencisinin adı ilk 1000 listelerinde yer alır. Final'de başarının ölçütü sadece Türkiye derecesi yapmak ya da ilk 1000’e girmek değildir. Final'de yaygın başarıya da bireysel başarılar kadar önem verilir. Zirve herkesin isteğidir, ancak Final'de amaç, her öğrenciyi çıkabileceği en yüksek noktaya çıkarmaktır. Önemli olan her öğrencinin kendi kulvarında birinci olması, performansını en son noktaya kadar kullanmasıdır. 



Tarihçe :
1979’da başladı Finalin öyküsü. Anadolu’nun şirin bir kentinde 6 derslikle, 7 öğretmenle ve 17 öğrenciyle. Final, kurulduğu günlerde inanıyordu “hiçbir başarının tesadüf olmadığına...” Bu mütevazı başlangıcın ciddi bir eğitim kervanına dönüşeceğine... Ülkenin dört bir yanında bir eğitim meşalesi tutuşturacağına... Türkiye’nin en ücra köşelerine kadar ulaşacağına... Bu inançla çıktı yola… Bugün ülkemizin dört bir yanında, Kuzey Kıbrıs Türkiye Cumhuriyeti’nde ve Azerbaycan’da yer alan iki yüzü aşkın dershane şubesi, 10 okulu, 4 yayınevi, yüz binleri aşan öğrencisi, on bine yakın öğretmeni, her hafta ülkemizin en ücra köşelerine kadar ulaşarak eğimde fırsat eşitliği yaratan Final Dergileri ile devam ediyor başarı yolculuğuna…


Final'in Başarı anlayışı :
Final Dergisi Dershanelerinde başarma süreci kazanmak veya birinci olmakla ilgili değil; bir yarışı iyi koşmak ve yapabileceğinin en iyisini yapmakla ilgilidir. İşte bu yüzden Finalde, öğrencinin gerçek performansı ortaya çıkarılarak en iyi sonucu alması, kendi kulvarında birinci olması amaçlanır.
Finalde sadece öğretmeye değil, öğrenmeyi öğrenmeye; ezberciliğe değil anlamaya, analiz ve sentez yapabilmeye; başarısızlığı değil, başarıyı ölçmeye; tek kaynağa değil, çok farklı kaynaklara; zorlamaya değil, istekli olmaya, istek yaratmaya; korku ve otoriteye değil, sevgiye ve demokratik olmaya önem verilir.





Öğrenci kendi sınıfını belirler :


Final Dergisi Dershanelerinde sınavlara hazırlık kursu başlamadan önce “Sınıf Belirleme Sınavı” yapılır. Sınav sonuçları titiz bir şekilde değerlendirilir, öğrenciler bilgi düzeylerine göre gruplanır ve her öğrenci kendi başarı durumuna uygun sınıflarda eğitim görür. Dershane genelinde uygulanan deneme sınavlarının ardından her öğrencinin sınav sonuç karnesi rehber öğretmeni tarafından değerlendirilir ve derslerdeki başarı durumuna göre rehber öğretmeni tarafından öğrencilere sınıf değişikliği önerilir.



Kütüphane ve etüt çalışmaları : 


Öğrencilerin sessiz bir ortamda ders çalışmalarını, derslerle ilgili sorularına anında cevap bulabilmelerini sağlamak amacıyla oluşturulan çalışma salonlarında, her branştan öğretmen görevlendirilmiştir. Ders dışında kalan vakitlerini burada ders çalışarak değerlendirme imkânı bulan öğrenciler, çok sayıda hazırlık kitabının bulunduğu kütüphanede gün boyu öğretmenleriyle, arkadaşlarıyla ya da yalnız ders çalışır, çözemediği sorulara anında cevap bulma şansı yakalar.







Şubeler : 


Adana
Adıyaman
Afyon
Ağrı
Aksaray
Amasya
Ankara
Ardahan
Antalya
Artvin
Aydın
Azerbaycan ( Bakü )
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hatay
Isparta
İstanbul
İzmir
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
KKTC ( Gazimağusa )
KKTC ( Girne )
KKTC ( Lefkoşa )
Kocaeli
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şanlıurfa
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak

Sınav Dersanesi Genel Bilgileri

Bu Konuda Sınav dersanesi hakkında genel bir bilgiye sahip olacaksınız .


1992 yılında bir aile şirketi olarak kurulan Sınav Dergisi, 18 yılı aşkın bir süredir, eğitim ve yayın alanında faaliyet göstermektedir. Ciddi bir gelecek tasarımının, geniş ölçekli bir vizyonun bütün kararlara ve çalışmalara eşlik ettiği bu süreçte, Sınav Eğitim Kurumları, hem yayıncılık hem de dershanecilik alanında ulusal bir marka hâline gelmiştir. Sınavlara hazırlık yayınlarındaki öncülüğünü, dershanecilik alanına da taşıyarak bu alanda bir ilke imza atmıştır. İlk kez Ankara’da faaliyet göstermeye başlayan Sınav Dergisi Dershaneleri, bugün ülke genelinde yaygın, öncü ve örnek bir kurum olarak saygın bir marka hâline gelmiştir. 200’den fazla dershanesi, yüzlerce bayisi, binlerce çalışanıyla Türkiye’nin yaygınlığı en yüksek, en büyük ve güvenilir eğitim kurumlarından biridir. Kaliteli ve kapsamlı yayınları, seçkin eğitimcilerden oluşan nitelikli kadrosu, özgün bir sistematiğe ve planlamaya sahip yönetim anlayışı, özveriyle ve yeniliklere açık bir anlayışla çalışan dershaneleriyle her yıl yüz binlerce gencimizi geleceğe hazırlamaktadır.
Çıtayı sürekli yükselterek dershane ve yayıncılık alanında öncü bir rol üstlenen Sınav Eğitim Kurumları, abonelik sistemiyle de yüz binlerce kişiye ulaşmaktadır. Ülke genelindeki dağıtım ağı ve yüzlerce bayisi ile, dershane öğrencisi olmayan binlerce gencimizin sınavlara hazırlanmasına katkıda bulunmaktadır. 
Yayın çeşitliliğini göz önünde bulundurarak öğrencilerine daima en iyiyi ve en yeniyi sunmayı ilke edinen kurumumuz, 2007 – 2008 öğretim yılında yayın alanında bir ilke daha imza atmıştır. Tüm derslere yer veren ve haftalık periyotlarla hazırlanan dergilerinin içerik ve işlevini değiştirerek, “her derse, her konuya özel dergi” çıkarmaya başlamıştır. ÖSS’nin kaldırılarak yerine YGS-LYS’nin geçtiği 2009 – 2010 öğretim yılında da kurumumuz ders dergilerini yeni sınavlara ve programlara uygun olarak özenle hazırlamış ve bu zorlu süreçte öğrencilerimizin yanında olmakta gecikmemiştir. Aynı şekilde, OKS’nin yerine geçen SBS’ye hazırlıkta da bütün dergilerimiz yapılandırıcı eğitim modeli esas alınarak hazırlanmıştır. KPSS’ye hazırlıkla ilgili yayınlarımızda da aynı kuşatıcılık ve titizlik gözetilmektedir. Sınav bünyesinde kurulan “İşleyen Zeka Yayınları” da iki yıl gibi çok kısa bir sürede, kapsamlılık ve çeşitlilik içeren yayınlarıyla önemli ve güçlü bir marka hâline gelmiş bulunmaktadır.
Sınav Dergisi Dershaneleri; “Yükseklerden Vazgeçmeyin”, “İlk Girişte Kazanın” gibi etkin sloganlar eşliğinde, bütün öğrencilerini ayrıcalıksız ve kuşatıcı bir eğitim anlayışıyla başarıya taşımayı hedeflemektedir. Bu nedenle dershanelerindeki eğitim-öğretim sistemini ve hazırladığı yayınları “İyi Anla”, “İyi Kavra”, “Sık Tekrarla” ve “Sık Uygula” şeklinde formüle edilen “Kuartet Sistemi”ne göre yapılandırmaktadır. Her yıl yüz binlerce öğrenci, dershane ve yayın alanında bütünleşmiş bu güçlü işbirliği sayesinde başarıya ulaşmaktadır.
Sınav Eğitim Kurumları; ülke genelinde dershanecilik alanında gösterdiği profesyonel eğitim anlayışı, yaygınlık ve bilinirliği, müşteri memnuniyeti, ciddi ve örnek kurumsal kimliği ile tüketicilerin de takdirini kazanmıştır. Kurumumuz, Dünya Tüketiciler Günü’nde düzenlenen törenlerle “Tüketici Kalite Ödülü”, “Tüketici Altın Marka Ödülü”, “Tüketici Altın Adam Ödülü” ve “Tüketici Dost Ödülü” gibi birçok ödülün de sahibi olmuştur. 
Sınav Eğitim Kurumları, sosyal sorumluluk çalışmaları kapsamında eğitim kampanyalarını desteklemeye de önem vermektedir. Özellikle, yoksul ve başarılı çok sayıda öğrencinin burslu olarak okutulması ve zorunlu ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli yardımı ve desteği sağlamaktadır. Yine bu eksende, geliri düşük ailelere ve zorlu koşullarda eğitim veren okullara ücretsiz kitap yardımı yapılmaktadır.
Yayın kalitesini ve çeşitliliğini her yıl biraz daha artıran, üniversiteye ve liselere hazırlıkta zirveye ulaşan, KPSS alanında ilklere imza atarak özgün bir açılım sağlayan Sınav Eğitim Kurumları; yüksek standardını, vizyonunu, güvenilirliğini ve kalitesini eğitim ve yayınla ilgili yeni projelerde de devam ettirerek halkımıza hizmet vermeye devam edecektir.




Şehirlere göre şubeleri .

A
- Adana

- Afyon

-Adıyaman

- Ağrı

- Aksaray

- Amasya

- Ankara

- Antalya

- Ardahan

- Artvin

B

- Balıkesir

- Bartın

- Batman

- Bayburt

- Bilecik

- Bingöl

- Bitlis

- Bolu

- Burdur

- Bursa

Ç

- Çanakkale

- Çankırı

- Çorum

D

- Denizli

- Diyarbakır

- Düzce

E

- Edirne

- Elazığ

- Erzincan

- Erzurum

- Eskişehir

G

- Gaziantep

- Giresun

- Gümüşhane

H

- Hakkari

- Hatay

I

- Iğdır

- Isparta

İ

- İçel

- İstanbul

- İzmir

K

- Kahramanmaraş

- Karabük

- Karaman

- Kars

- Kastamonu

- Kayseri

- Kilis

- Kırıkkale
Kırklareli

- Kırşehir

- Kocaeli

- Konya

- Kütahya

M

- Malatya

- Manisa

- Mardin

- Muğla

- Muş

N

- Nevşehir

- Niğde

O

- Ordu

- Osmaniye

R

- Rize

S

- Sakarya

- Samsun

- Siirt

- Sinop

- Sivas

Ş

- Şanlıurfa

- Şırnak

T

- Tekirdağ

- Trabzon

- Tunceli

- Tokat

U

- Uşak

V

- Van

Y

- Yalova

- Yozgat

Z

- Zonguldak 

Birey Dersanesi Genel Bilgiler


Birey Eğitim Kurumları, 

Yıllarını dershaneciliğe vermiş, uzmanlıklarını verdikleri eserlerle kanıtlamış öğretmenler tarafından kurulan bir özel öğretim kurumu...
Bilginin, birikimin ve emeğin her şeyin üstünde olduğuna inanan, bu değerler üstünde yükselen ve ilklere imza atan kurum...
Gücünü kalite ve disiplinli çalışmayla elde edildiğine inanan, eğitim-öğretim ilkelerini "öğretmence" belirleyen ve hiçbir kaygıya kapılmadan ödünsüz uygulayan bir öğretmen kuruluşu...
Özel öğretimdeki standartları yükseltip, öğrenciyi ve veliyi yönlendirmede, durum ve olaylara sadece "eğitimci" gözüyle bakarak rehberliğe çağdaş, güncel, gerçekçi ve işlevsel boyutlar kazandıran bir kurum...
SBS YGS - LYS Sınavlarının temel bilgi ve kavramları belirli bir sürede kullanma ve yorumlayabilme yeteneğini ölçen sınavlar olduğu gerçeğinden hiç ayrılmadan tüm yayınlarını bu çizgide kendisi hazırlayan, öğretim etkinliklerini YGS-LYS /SBS gerçeğine göre biçimlendirip uygulayarak toplam kaliteyi yakalayan ve ulaştığı noktayı hiçbir zaman yeterli görmeyen, öğretmenliği, çağdaş yorumlarla ulusallıktan evrenselliğe uzanan Atatürkçü çizgide, profesyonel iş disiplini içinde, bir sanatçı titizliğiyle ve sevgiyle icra eden bir öğretmen kuruluşu...
Bilgi'nin, hiç kıskanılmadan paylaşılacak en yüce ve tek değer olduğunu özümseyen ve tüm öğretim kurumlarını bir büyük bütünün parçaları olarak gören, başarıyı, "birey, okul, dershane, aile ve çevre"nin katkılarıyla elde edilen kolektif bir sonuç olarak değerlendiren bir kurum...
Birey Eğitim Kurumları,

Tam bir öğretmen kuruluşu...





















Birey Dersanesi 55 ilde 128 şube ile hizmet vermektedir .


Büyütmek için tıklayınız, esas boyutları 760x323.





Geleceğin Meslekleri ; 
Gelecekte hangi mesleklerin geçerli olacağını şimdiden bilmek çok önemlidir. Ancak teknolojinin hızla gelişmekte olduğu bir dünyada, bir mesleğin belki beş ya da on yıl sonrasını tahmin edebiliriz. Ondan sonra bu çekici meslek teknolojinin gelişmesi ve buna bağlı olarak ekonomideki değişimler sonucunda hüviyet değiştirmiş olacak, belki de pek çok kişinin o alana girmesi sonucu bugünkü çekiciliğini yitirecektir.
Teknolojik gelişme meslek görevlerini kolaylaştırmakta, el becerisi ve beden gücünün yerini giderek artan oranda beyin gücü almaktadır. Bu nedenle gençlerin akıl yürütme, yargılama yeteneklerini geliştirici etkinliklere ağırlık vermeleri gerekmektedir. Ezberleme, geçer notla yetinme, günü kurtarma gibi tutumları benimseyenlerin gelecekteki değişimlere ayak uydurma şansı zayıf olacaktır. 
Geleceğin genci başkaları ile iletişim kurabilme ve işbirliği yapabilme becerilerine sahip olmalıdır. Değişik insanlarla değişik koşullarda çalışabilme esnekliğine sahip olabilme, belirsizliğe dayanabilme ve yaratıcılık da iş yaşamında başarıyı artırıcı kişilik özellikleri olarak görünmektedir.

TIP 
En popüler meslekler listesinde ilk sıralarda yer alan Tıp, gelecekte de ilgi gören meslekler arasında yer almaya devam edecek. Özellikle Parkinson ve Alzheimer gibi hastalıkların tedavisi, Nöroşirurji (beyin cerrahisi), kanserin nedenini araştıran onkoloji, zorlaşan hayat şartları altında ezilen insanlar için psikiyatri, hastalıkların kaynağını araştıracak olan genetik bilimi ile ilgili uzmanlık alanlarının gelecekte aranacak meslekler arasında olacağını söyleyebiliriz. 

PSİKOLOJİİnsan davranışlarının yapı ve süreçlerini bilimsel yöntemlerle inceleyen ve davranış bozuklukları ile gelişim sorunlarının teşhis ve tedavisinde faaliyette bulunan kişiler yetiştirilir. Mezunlar psikolog ünvanı alabildikleri gibi işletmelerde endüstri psikoloğu, insan kaynakları bölümünde araştırmacı, gibi alanlarda çalışabilmekte ayrıca okullarda psikolojik danışman olarak görev alabilmektedirler.

BİYOTEKNOLOJİ

Biyoloji eğitiminden sonra moleküler biyoloji ve genetik dallarında yüksek lisans yapmak gerekiyor. Enerji sektörü, üniversite ve TÜBİTAK başlıca çalışma alanları.Tarım ve ziraat mühendislerinin çalıştığı bu mesleğe olan ilgi, tüm dünyada artıyor. 


MOLEKÜLER BİYOLOJİ
Bilkent, ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi'nde moleküler biyoloji ve genetik dallarında lisans eğitimi yapılmaktadır. Üniversite ve TÜBİTAK gibi eğitim kurumlarının yanı sıra yurtdışında iş alanları var. Bölüm mezunları biyoloji, ilaç sanayi, sağlık endüstrisi, biyokimya ve besi sektörlerinde çalışma imkânına sahiptirler.

BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ Bilgisayar Mühendisliği; bilgisayar sistemlerinin yapısı, tasarımı, geliştirilmesi ve bu sistemlerin kullanımı konusunda eğitim ve araştırma yapar. Bilgisayar Mühendisleri; hemen her sektörde, sistem analisti, programcısı, tasarım mühendisi, iletişim-ağ mühendisi, programcı, olarak çalışabilmektedir.

WEB TASARIMCILIĞI

İnternet üzerinde kendine ait bir sitesi olmayan şirketler artık müşteriler tarafından yeterince ciddiye alınmıyor. O yüzden her şirketin, kendine ait bir sitesi olması önem taşıyor. Bu da web tasarımcılarının gittikçe daha büyük bir öneme sahip olmasını sağlıyor.
İNTERNET GÜVENLİĞİ 
İnternetin artık herkesin evinde olduğunu, internet üzerinden alışverişler ve bilgi paylaşımları yapıldığını, düşünürsek kişisel bilgilerin rahatça kullanılabilmesi için güvenlik programları, bugün olduğu gibi gelecekte de önemini koruyacak. 
ŞEHİR VE BÖLGE PLANLAMA 
Nüfusun artması, yeni yerleşim bölgelerinin detaylı planlanmasını gerektiriyor. Ayrıca çarpık kentleşme nedeniyle birçok şehir yeniden planlanmaya ihtiyaç duyuyor. Bu da şehir ve bölge planlamacılığını gerekli hale getiriyor. Ayrıca artan nüfusun ihtiyacı ve güvenli evlere duyulan ihtiyaçlar açısından inşaat mühendisliği, mimarlık alanları da gözde meslekler arasında olmaya devam edecektir.
YÖNETİCİLİK
Kamu yönetimi veya siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler bölümleri, kurumlarda verimliliğin arttırılmasına yönelik çalışmalar yapan endüstri mühendisliği de yine aynı amaçla tercih ediliyor. Yöneticilerin; izleyici, atak, insana odaklı, esnek, risklere açık, lider, vizyon sahibi olan, bilgiyi, teknolojiyi, rekabet ortamında bir avantaj haline getirebilen bir yapıda olması bekleniyor. Yöneticilerden beklenen, birlikte çalıştığı insanların performansını en verimli şekilde ortaya koyabilmelerine yardımcı olmaktır. Yeterli iş bilgisi olmayan işçiler için özel yönetim planlarını, iyi eğitim görmüş ve iş bilgisi tam olan uzmanlara ise özel motivasyon programları uygulanarak her iki gruba da önce kendini, sonra işini geliştirme fırsatları sunulacak.
ENDÜSTRİ MÜHENDİSLİĞİVerimi yükseltmek amacıyla insan, makine ve malzemenin etkili bir şekilde kullanılması için yöntemler, teknikler geliştiren uygulayan ve bu konularda eğitim ve araştırma yapan bir bölümdür. Ülkemizde gittikçe önemi artan bir mühendislik alanıdır. Gerek kamu gerek özel sektörde endüstri mühendislerine ihtiyaç duyulmaktadır.
GAZETECİLİK-MEDYAŞartlar ne olursa olsun insanların haber alma ihtiyacı hep devam edeceği için gazeteciliğin popülerliğini sürdüreceği pek çok uzman tarafından kabul ediliyor. Şov dünyasının giderek büyümesi de yeni iş kolları yaratıyor. Oyunculuk da gerek sağladığı ün, gerekse maddi kazançlar sebebiyle gençleri kendisine çekiyor.

GÖRSEL İLETİŞİMTASARIMI Bölümün amacı; yaratıcılığı en son teknolojik imkanlarla birleştirebilen, görsel iletişim alanında üretken bireyler yetiştirmektir. Pratik uygulamalarla görsel bilgi ve kavrayışı birleştiren bir programdır. Tasarımcılar; iletişim, medya ve reklamcılık alanından başlayıp, bilgisayar destekli grafik tasarımından özgün başyapıt yaratımına kadar uzanan geniş bir yelpazede çalışabilmektedirler.
TELEKOMİNİKASYON MÜHENDİSLİĞİBaş döndürücü gelişmelere sahne olan telekomünikasyon dünyasına otomasyon, mikro elektronik ve bilgisayar bilimi ile bağlantılı bilgi birikimine sahip, proje odaklı mühendislik eğitimi almış mühendisler yetiştirilmektedir.
Telekomünikasyon sistemleri ve enformasyon teknolojisine ilişkin alanlarda, kontrol sisteminin tasarım ve üretiminde, endüstriyel otomasyon sektöründe çalışabilirler.
TÜM DEVRE TASARIM ve ÜRETİM UZMANLIĞIÜniversitelerin elektronik mühendisliği bölümlerindeki lisans eğitiminin üçüncü yılından sonra mikro elektronik bölümü seçiliyor. Tüm devre tasarımı, iyon ekme tekniği konularında lisansüstü eğitimi yapılıyor. 
Türkiye'deki çalışma alanları kısıtlı olmakla birlikte dünyada önü oldukça açık bir işkolu.
SAĞLIK, EMNİYET, ÇEVRE KORUMA UZMANLIĞIBu meslek, işyerinde çalışanların kendi sağlıklarını koruyarak çalışmalarını sağladığı gibi, şirketin çevreye zarar verip vermediğini de kontrol ediyor. Üretim faaliyetleri çoğalıp, yeni tesisler açıldıkça, gelecekte bu konunun uzmanlarına büyük ihtiyaç duyulacak
Mesleği ön plana itecek gelişmelerden biri de şirketlerin ISO 14000 belgesi alma zorunlulukları. Çevreyle ilgili bir sertifika olan ISO 14000'i alabilmeleri için Sağlık, Emniyet ve Çevre (SEÇ) sistemlerine sahip olmaları gerekiyor. Bu durumda bu alanda hizmet verecek onlara büyük ihtiyaç duyulacak. 

GAYRİMENKUL DANIŞMANLIĞI
Gayrimenkul geliştirme danışmanlığı, dünyada yaygın bir iş kolu olmasına karşı Türkiye'de pek bilinmiyor. Yatırım yapılması halinde arsa gibi taşınmazların ekonomik değerini belirleyen bu iş kolu, fabrika ve şirketlerin de belirli zamanlarda ekonomik değerlendirmesini yapıyor. Batı'da ipotek bankacılığının gelişmesiyle yaygınlaşan gayrimenkul geliştirme danışmanlığının, Türkiye'de de aynı süreci izleyeceği yorumları yapılıyor. Teminat amaçlı gayrimenkul değerlemesinin, gerçek ve bilimsel değerler kullanılarak yapılması, birçok yatırımcıya kaynak sağlaması açısından da önem taşıyor.

SERMAYE PİYASASI UZMANIBir ülkedeki menkul kıymetleri, yabancı yatırımcılara pazarlayan uluslararası sermaye piyasası uzmanları, ülkeye finansman sağlıyor. Dikkatli bir çatışma süreci gerektiriyor. İktisat ve işletmeyle birlikte, muhasebe, finans, pazarlama ve diğer sosyal bilgiler dallarında alınacak eğitimler çok önemli. Türkiye'de sermaye piyasalarının yeni gelişmesi, bu mesleği gelecekte öne çıkaracak nedenlerden biri olarak kabul ediliyor.


Son birkaç yıldır Türkiye'de gençlerin tekrar tercih etmeye başladığı mesleklerden biri de öğretmenlik. Son iki yıldır devlet sektöründe öğretmenlik alımları yükseldiği için, bu mesleği seçenlerin oranı gittikçe artıyor.
Modayla bağlantılı bölümlere de ilgi oldukça fazla. Moda tasarımı, tekstil geliştirme ve pazarlama ile tekstil mühendisliği bölümleri yoğun ilgi görüyor. Moda tasarımı bölümünde bilgisayar kullanmak, moda ve marka yaratma becerisine sahip olmak önem arz ediyor.
Telekomünikasyon yazılımcılığı, elektronik, bilgisayar ve iletişim teknikerliği, otomotiv sektörü gelecekte önemini koruyan meslekler arasında yer alacak.
Tabi bunların yanı sıra gelecekte talebin fazla olacağı mesleklerin elemanı olmanın yanı sıra insanların kendini yetiştirmesi, öğrenmeye açık ve istekli olması da oldukça önemlidir.




Meslek seçiminde doğru karar vermenin önemi ;
DOĞRU KARAR VERMENİN ÖNEMİMeslek kavramıyla ilk tanışıklığımız daha çocukken, “büyüyünce ne olacaksın” sorusuna, ailemizdeki kişilerin yönlendirmesiyle verdiğimiz cevapla başlar. Küçükken anne babalarımızın söylediklerine göre seçtiğimiz meslek, büyüyünce hayatımızın en önemli kararlarından biri olarak çıkar karşımıza. Çünkü seçtiğimiz meslek, yaşamınızın geri kalanını mutlu geçirip geçiremeyeceğimizi, evleneceğimiz insanı, toplumdaki yerimizi, hayat standardımızı, nerede yaşayacağımızı fazlasıyla etkileyecektir.Meslek kişinin yaşamını sürdürebilmesi için yaptığı faaliyetlerin genel adıdır. Mesleğin genel özellikleri;

Devamlı olarak yapılması,
Maddi ve manevi doyum sağlaması,
Belli bir eğitim, tecrübe ve beceri gerektirmesi,
Yaparken kişinin mutlu olması ve
Yapılan işte verimli olunmasıdır.
Bu özellikleri göz önünde aldığımızda yapacağımız seçimin hayatımızı fazlasıyla etkileyeceğini net bir şekilde görebiliriz. Bu yüzden kişi çeşitli meslekler arasından, beklentilerini en iyi biçimde karşılayacak ve en üst düzeyde doyum sağlayacağına inandığı mesleğe yönelmelidir.
İstenmeden yapılan meslek; depresyon, isteksizlik, iş veriminde düşüş, sürekli iş değişlikliği, hayal kırıklığı, mutsuzluk ve asabilik hallerini beraberinde getirir. Kişi mesleğinin gereklerini yerine getirmezse kendini değersiz ve işe yaramaz hissedecektir.
Hem zaman hem moral kaybına uğramamak için;
Kişinin hangi işleri ne derece yapabildiğinin farkında olması, çeşitli konulardaki yeteneklerini doğru, gerçekçi ve ayrıntılı olarak değerlendirebilmesi,
Kişinin meslekten neler beklediğini, neler isteyip neler istemediğini, açık ve net bir biçimde ifade etmesi,
Mevcut seçenekleri inceleyip, başka seçenekler olup olmadığını araştırması,
Seçeneklerin her birinin isteklerine ve koşullarına ne derece uygun olduğunu değerlendirerek; istenilir yönleri en fazla, istenmeyen yönleri en az ve erişme olasılığı en yüksek olana yönelmesi gerekir.
MESLEK SEÇİMİNDE ETKİLİ OLAN FAKTÖRLER
Sevdiğiniz bir işi meslek edinirseniz, Hayatta bir gün dahi olsa çalışmış olmazsınız. Konfüçyüs
KİŞİLİK ÖZELLİKLERİ;Kişilik, bireyi çevresindekilerden farklı kılan özellikleri kapsar. Atak, girişken, mücadeleci, çekingen, uysal, hırslı, idealist, realist, mantıklı, sinirli, başına buyruk, alçak gönüllü, düzenli, kurallara bağlı vb. birbirinden farklı, birbirine zıt birçok kişilik özelliği mevcuttur. Mesleklerinde gerektirdiği kişilik özellikleri farklı farklıdır. Bireyin ne tür kişilik özelliklerine sahip olduğunu belirlemesi doğru bir seçim yapması açısından oldukça önemlidir. 
Örneğin; ikna gücü yüksek, dışa dönük kişiler avukat, politikacı, kurallara bağlı, düzenli bireylerin bankacılık, büro memurluğu, gibi mesleklere yönelmeleri isabetli olabilir.
Nasıl ki 38 numara ayağımızı 37 numara ayakkabı sıkarsa ya da 38 bedene 40 beden bir kıyafet büyük gelirse kişiye uygun olmayan meslekte kişinin özelliklerine büyük veya küçük gelebilir. Mesleğinizi sevmediğiniz zaman ya sizi sıkar, bunaltır ya da sizin performansınızın üstünde bir gayret gerektirdiği için sizi hayal kırıklığına uğratır. Ancak kişiliğinize uygun mesleği seçebilirseniz mutlu olursunuz.
İnsanın gerçek özelliklerini tanıması, kendini doğru değerlendirmesi kolay gerçekleştirilecek bir hedef değildir. Özellikle kendini başkalarının ölçütlerine göre değerlendiren kişi büyük olasılıkla sağlıklı bir değerlendirme yapamayacaktır. Kendinizi en iyi siz tanırsınız başkalarının yanıltıcı yüreklendirmeleri sizi yanıltabilir. Bu yüzden çevrenin beklentilerine ve değerlendirmelerine aşırı derecede duyarlı olmamak gerekir.
Maalesef ülkemizde meslek seçimi için ilk adım 10. sınıfta yapılan alan seçimi ile atılmaktadır. 12. sınıfta ise genç ciddi bir karar vererek seçeceği yükseköğretim programları ile meslek seçimini de yapmak durumundadır. Oysa bu dönemde gençlerin deneyimleri yetersizdir. Ergenliğin getirdiği hızlı büyümenin etkisiyle uyum güçlükleri yaşamaktadır. Ergenlik kimliği oluşturma dönemidir. O zamana kadar geçirdiği deneyimler sonucu kendisi hakkında edindiği bir takım yargıları değerlendirme, bunları bütünleştirme, kendisinin kim olduğunu tanımlama ve kendisini kanıtlama çabasındadır. Bu yüzden çevresi tarafından beğenilen, onay gören kişilik özellikleri açısından güçlü olduğu izlenimini uyandırmaya çalışır. Bu durumda genç gerçek ilgi ve yeteneklerini fark edememekte ve zayıf yönlerini görememektedir. Hem bu durumun etkisi hem de ÖSS sisteminde ailelerine, çevrelerine, arkadaşlarına mahçup olmamak, açıkta kalmamak adına seçimlerinde sağlıklı kararlar verememektedirler.
Bu yüzden ergenin ilgi, yetenek, kişilik özellikleri ile meslekler hakkında bilgilendirilmeye ihtiyacı vardır. Aksi takdirde öğrencilerin bireysel özelliklerini ve mesleklerin niteliklerini dikkate almadan yaptıkları tercihler, mezuniyetten sonra iş tatminsizliğini beraberinde getirecektir.
Ergende kendisini tanımak için objektif bir şekilde, değişik ortamlarda neler yaşadığını, çeşitli durumlar ve olaylar karşısında neler hissettiğini sık sık gözden geçirmeli ve bu yaşantılarının adını koymalıdır.
Mesleklerin özelliklerin inceledikten sonra, kişiler kendi özellikleriyle, mesleklerin ortak noktalarını belirleyerek meslek alternatiflerini oluşturabilirler.
YETENEKLER : 
Yetenek kalıtımla getirilen gizilgücün eğitim ve çevre etkisiyle geliştirilmiş kısmını ifade eder. Böylece bir kimsenin belli bir yaşa kadar geliştirdiği becerilere bakarak onun daha sonra göreceği eğitimden ne ölçüde yararlanabileceği hakkında bir tahminde bulunulabilir. Bireyler sahip oldukları yetenekler bakımından farklılık gösterirler. Öğrenilecek davranış zorlaştıkça gerektirdiği yetenek düzeyi de yükselir.
Yeteneklerini kullanma imkânı bulamayan kimselerin mutsuz oldukları ve ileri yaşlarında da olsa karşılarına bir fırsat çıktığında yeteneklerini geliştirebilecekleri alanlara yöneldikleri gözlenmektedir
Sahip olunan yetenekten farklı yetenek gerektiren bir alana yöneldiğinde; o alanda başarı şansı düşük olacak ve buna bağlı olarak mesleki doyumsuzluk yaşanacaktır. Ölçülebilen yeteneklerden bazıları şunlardır.
GENEL AKADEMİK YETENEK Soyut kavramları öğrenebilme, sembollerle akıl yürütebilme gücü.
SÖZEL YETENEK
Sözel Akıcılık: Zengin bir sözcük bilgisine ve çağrışım zenginliğine sahip olma, duygu ve düşünceleri değişik sözcükler kullanarak etkileyici bir biçimde ifade edebilme, akıcı bir üslupla konuşma ve yazma, sözcüklerle orijinal ve etkileyici kompozisyonlar yaratma gücü.
Sözel Akıl Yürütme: Sözcükler ve/veya ifadeler arasındaki benzerlik ve farklılıkları görebilme; okuduğunu anlayabilme, düşünceleri açık ve anlaşılabilir biçimde aktarabilme gücü.
SAYISAL YETENEK
Hesaplama: Sayılarla dört işleme dayalı hesaplamaları çabuk ve doğru bir biçimde yapabilme, bir işlemdeki hatayı kolayca bulabilme gücü.
Sayısal Akıl Yürütme: Matematiksel ilke ve kavramları kullanarak problemleri çözebilme, cebir işlemleri yapabilme gücü.
ŞEKİL-UZAY YETENEĞİ
Şekil İlişkilerini Görebilme Yeteneği: Nesnelerin, resimlerin veya geometrik şekillerin detaylarını algılama; nesneler, resimler ve şekiller arasında gölge, genişlik, boy vb. özellikler yönünden farklılıkları görebilme gücü.
Uzay İlişkileri Görebilme Yeteneği: Bir şeklin düzlem üzerinde ya da bir cismin uzayda döndürülmesi ile alacağı biçimi göz önünde canlandırabilme, açılımı verilmiş bir cismin kapalı halini görebilme veya tersini yapabilme gücü.
El Becerisi: Elleri ve kolları kolaylıkla ve ustalıkla hareket ettirebilme: nesneleri kaldırma, döndürme ve yerleştirme hareketlerini çabuk ve düzgün bir biçimde yapabilme gücü.
Parmak Becerisi: Parmakları doğru ve hızlı bir biçimde kullanarak küçük objeler üzerinde çalışma; çok ince işleri yapabilme gücü.
El-Göz İşbirliği: El ve gözü birbiriyle uyum halinde ve hızlı bir biçimde kullanabilme, ipliği iğne deliğinden geçirme gibi hareketleri çabucak yapabilme gücü.
Büro İşleri Yeteneği; Sözel ve sayısal materyaldeki küçük ayrıntıları algılama, tablolardaki, listelerdeki ve yazılardaki farkları algılama gücü.
İLGİLER
Herhangi bir mecburiyet ve ödül vaat edilmediği halde bir kimsenin mesleğin gerektirdiği faaliyetleri yapmaktan hoşlanma derecesidir.
Bir kimsenin ilgi duyduğu faaliyet alanları genellikle onun yetenekli olduğu bir alandır. Dolayısıyla insanların yetenekli olduğu alanlara ilgi duyacaklarını söylemek yanlış olmaz. İnsan ancak yetenekli olduğu alanda başarılı çalışmalar yapabilir. Güçlü bir yeteneğe dayanmayan ilgilerin geçici bir heves olduğu söylenebilir.
Ergenlerin ilgileri konusunda kararsız olmaları, meslek seçimi konusunda karar vermelerini güçleştirir. Bu durumda yapılacak en doğru işlem ergenin ilgilerini değil ilgi alanlarının belirlenmesidir. Örneğin; bir kimsenin doktorluğa mı yoksa diyetisyenliğe mi ilgisi olduğunu belirlemek yerine sağlık alanına mı yoksa teknik alana mı ilgi duyduğunu belirlemek daha doğru sonuçlar verebilir.
İlgi alanları şu başlıkla altında toplanabilir.
Temel Bilim İlgisi; Fizik, kimya, biyoloji, matematik gibi bilimlerin konusunu incelmeyi, onlarla uğraşmayı
ve akıl yürütmeyi faaliyetleri içeren bir ilgi alanıdır. Temel bilim ilgisi yüksek olan kimseler, yukarıda belirtilen temel bilim alanları yanında tıp, veterinerlik ve mühendislik gibi uygulama alanlarda bilimsel çalışma yapmaktan doyum sağlayabilirler.
Sosyal Bilim İlgisi; Sosyal olayları incelemek ve nedenlerini araştırmak gibi faaliyetleri içeren bir ilgi
alanıdır. Sosyal bilim ilgisi yüksek olan kimseler hukuk siyaset bilimleri, sosyoloji, psikoloji, ilahiyat gibi alanlarda çalışmakla mutlu ve başarılı olabilirler.
Canlı Varlık İlgisi; Hayvan ve bitkileri incelemekten, onları yetiştirip üretmekten zevk alma gibi
Davranışları içerir. Canlı varlıklara ilgi duyan kimseler açık havada çalışmaktan da zevk alırlar. Bu ilgisi yüksek kişilerin ziraat mühendisliği, veterinerlik gibi çalışma alanlarında doyum sağlayacakları söylenebilir.
Mekanik İlgi; Mekanik ilgi, çeşitli alet ve makineler yapmak, işletmek ve onarmak gibi faaliyetlerden hoşlanmaktır. Makine ve elektrik-elektrik mühendisliği gibi teknik alanlarda başarı ve doyum için gereklidir.
Ticaret İlgisi; Alım-satım işleriyle uğraşma, ticaret yolu ile kar elde etme, bir ürünün en iyi şekilde tanıtımını yaparak satma gibi faaliyetleri içeren ticaret ilgisi pazarlama ve reklamcılık programları ile yakından ilişkilidir.
İş Ayrıntıları İlgisi; Her işi günü gününe yapma, bir yazıyı ya da hesabı inceden inceye kontrol etme, her şeyi düzenli tutma gibi ayrıntılar üzerinde çalışmaktan hoşlanma olarak ifade edilebilir. Bu ilgisi yüksek kişiler için muhasebe ve büro memurluğu uygun eğitim alanlarıdır.
Edebiyat İlgisi; Her türlü edebi eserleri inceleme, eleştirme ya da başkalarını kelimelerle etkileyebilme ilgisidir. Edebiyat alanına ilgi duyanların dil-edebiyat ve basın-yayın çalışma alanlarında doyum sağlayacakları söylenebilir.
Güzel Sanatlar İlgisi; Resim, heykel gibi plastik sanatlar ve el sanatları ile eserleri incelemek veya bu tür eserler ortaya koymak gibi davranışlarda ifadesini bulur. Güzel sanatlar fakülteleri bu alana ilgi duyan kimseler için uygun eğitim alanları olabilir.

Müzik İlgisi; 
Bir müzik aleti çalma, müzik dinleme ve beste yapma gibi davranışlarda kendini gösteren bir ilgidir. Müziğe yüksek derecede ilgi duyan kimseler için konservatuarların müzik bölümleri en uygun eğitim alanıdır.

Sosyal Yardım İlgisi; 
İnsanlarla ilgilenmeyi, onları anlamaya, sıkıntılarını azaltmaya çalışma isteğini ifade eder. Sosyal hizmetler, tıp, psikoloji, çocuk gelişimi ve eğitim programları sosyal yardım ilgisi yüksek kimseler için çalışma alanları olabilir. 
Ancak günümüzde meslek tercihleri genellikle ilgilere göre değil ÖSS puanlarına göre yapılmaktadır. Bu durum meslek tatminsizliğini beraberinde getirmektedir. Yaşanan tatminsizlik ise ya üniversite döneminde bölüm değişikliklerine yada iş yaşantısında mezun olunan bölümlerin dışında çalışmaya neden olur.
MESLEK DEĞERLERİ
İnsanlar hayatlarının yaklaşık üçte birini kapsayan meslek faaliyetleri sonucunda, çeşitli ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırlar. Meslek faaliyetlerinin sonunda beklenen doyum, genellikle "Meslek Değeri" olarak adlandırılır. Değerler kişinin bu ihtiyaçlarını karşılayacak davranış tarzlarını ve hedeflerinin önem sırasına konmasına yardım eden fakir ve düşünce ve duyguları ifade eder.
Mesleki değerler; para kazanma, ün sahibi olma, üreticiliğini geliştirme, bağımsız olma, topluma hizmet, düzenli bir hayat sürme, toplumsal saygınlık gibi nitelikler olabilir.
MESLEKLER HAKKINDA BİLGİ EDİNİRKEN;

Mesleğin Niteliği; bu mesleği yapan kişilerin ne tür faaliyetleri yapmakla yükümlü olduğunu ifade eder.

Çalışılan Ortam; 
Mesleğin nasıl bir ortamda (makinelerle mi ,insanlarla mı, oturarak mı ayakta mı, açık havada mı kapalı mekanda mı 
çalışıldığı vb.) ve nasıl bir çevrede ( coğrafi koşullar, iklim koşulları, nem seviyesi vb.) yapıldığını ifade eder. 

Mesleğe Hazırlık; 
Mesleği öğrenmek için gereken eğitim süresi, gereken özel bir yetenek alanın olup olmadığı, gereken eğitimi aldıktan sonra özel bir hazırlık ya da tecrübe gerektirip gerektirmediğini ifade eder.

Mesleğin Olumlu ve Olumsuz Yanları; Mesleğin cazip tarafları ile hoşa gitmeyen yönleri, mesleğin itibarı, sosyal güvenliği, tatil zamanlarını içerir.
Mesleğe Girmek İçin Aranan Özellikler; mesleği yapmak için aranan boy, kilo, yaş, cinsiyet, kişilik yapısı, yabancı dil bilme, dış görünüşle ilgili şartlar olup olmadığı ve meslekle ilgili bir araç becerisi gerekip gerekmediğini ifade eder.
Mesleğe Olan Talep; meslekte iş bulma şansı, önümüzdeki yıllarda o alanda insan gücüne ihtiyaç olup olmadığı, talebin mevsimlere ve bölgelere göre değişip değişmediğini ifade eder.

İşe Giriş Koşulları; Başvurunun nasıl yapıldığı, kamu kuruluşlarında mı yoksa özel kuruluşlarda mı? Çalışıldığı, tayinle mi sınavla mı mülakatla mı işe girildiği, sözleşmeli mi kadrolu mu çalışıldığını ifade eder.

Meslekte Yükselme; 
Mesleğin Getirdiği Kazanç; Meslekte çalışanların ortalama kazançları ne kadar, mesleğin kazancı mevsime göre değişiyor mu? Kazanç günlük mü haftalık mı aylık mı? Kazanç istenilen hayat standardı için yeterli mi? sorularına cevap aranır.
Emeklilik Koşulları; Emekli olmak için kaç yıl çalışmak gerekiyor? Emeklilikten sonraki dönemde aylık kazanç ne kadar? Emekliliği sağlayan kurum hangisi gibi sorulara cevap aranır. Bu soruların cevapları mesleklerle ilgili yazılı materyallerden, istenilen mesleğin yapıldığı işyerlerini ziyaret ederek, meslekten olan kişilerle görüşerek bireysel olarak ya da meslek odalarına, sendikalara, sanayi ve ticaret odalarına danışarak bulunabilir. Aranan cevaplar bulunduktan sonra yapılacak iş, bilgilerin değerlendirilmesi, istenilir yönleri en fazla, istenmeyen yönleri en az ve erişme olasılığı yüksek seçeneğin bulunmasıdır.
MESLEK SEÇİMİNDE ANNE BABALARIN ROLÜ
Her anne baba çocuğuna iyi bir gelecek hazırlamak için gayret gösterir. Gençler meslek seçimi aşamasına geldiklerinde ise o zamana kadar gösterdikleri gayretin, yaptıkları fedakârlıkların karşılığını almak adına kendi istedikleri meslekleri seçmesi konusunda çocuklarını yönlendirmeye çalışırlar. 

Aileler genellikle o dönemde popüler olan ya da kendilerinin erişemediği mesleği seçme konusunda gençlere baskı yaparlar. Oysa kendi isteklerinin çocuklarının isteklerine, yeteneklerine, ilgilerine uygun olup olmadığını düşünmezler.
Anne babalar her konuda olduğu gibi meslek seçimi konusunda da doğru kararlar vermesini istiyorlarsa onları yönlendirmek yerine erken dönemden itibaren yeteneklerini, ilgilerini tanıma, karar verme becerisi edinme, sorumluluklarını bilme, gibi gelişim görevlerini yerine getirebilmesi için ortamlar sağlamalıdır.
Sevgili gençler; bu yaşam sizin, mesleğinizi yapmaya başladığınızda yanınızda ne aileniz, ne arkadaşlarınız ne de öğretmenleriniz olacak o mesleği siz yapacaksınız. Çevrenizin deneyimlerini de kulak verin ancak son karar size ait olsun.

Fem Dersaneleri Genel Bilgiler


FEM Dershaneleri, Türkiye'deki bir dershaneler zinciri. 2011 yılı itibariyle İstanbul'da 47, Türkiye genelinde ise 180 şubesi vardır. Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yaygın biçimde şubeleri bulunmaktadır


Eğitim Sistemi


FEM'in eğitim anlayışı ve grup sistemi

Her öğrencinin farklı bir hedefi ve başarı kulvarı olduğuna inanıyoruz. Kimi öğrenciler sınavda karşılarına çıkan zor ve çok zor soruları rahatça çözebilecekken, kimi öğrenciler sadece normal ve kolay soruları çözebilmektedir. Buna bağlı olarak bazı öğrenciler yetenek ve birikim yönüyle en üst puan dilimlerinde bir bölüm hedeflerken, diğer bir öğrenci grubu %8'lik, %9'luk dilimdeki bölümleri hedeflemektedir. Bir grup, büyük illerdeki üniversiteleri yeterli bulurken, bir başka grup herhangi bir üniversiteyi kendisi için yeterli bulabilmektedir.

Farklı üniversiteleri, fakülte ve bölümleri hedefleyen öğrencilerin, bunun doğal sonucu olarak üniversite giriş sınavında farklı puan türleri ve puan aralıklarına göre bir çalışma temposu ve çalışma sistemi geliştirmeleri gerekmektedir.

FEM Dershaneleri olarak tüm öğrencilere aynı ders anlatma sistemini uygulamayı ve onları aynı dökümanlarla üniversitey e hazırlamayı doğru bulmamaktayız. Bu düşünceden yola çıkarak öğrencilerimizi, aldıkları temel lise eğitimini, kapasitelerini ve sınav sistemini göz önüne alarak onları farklı eğitim gruplarına ayırdık.



İleri eğitim grubu
Birikimleri orta ve zor seviyedeki soruların yanı sıra çok zor soruları da çözmeye uygun öğrencilerden oluşan gruptur. Bu gruptaki öğrencilerin kendi seviyelerine uygun sınıflardaki hazırlık sürecinde, kolay ve çok kolay sorularla fazla oyalanmadan zamanı iyi kullanmaları ve sınavda tüm soruları çözerek ilk tercihlerini kazanmaları amaçlanır.



Düzey geliştirme grubu
Birikimleri zor ve orta seviyedeki soruları çözmeye uygun öğrencilerden oluşan gruptur. Bu gruptaki öğrencilerin kendi seviyelerine uygun sınıflardaki hazırlık sürecinde, çok kolay ve çok zor sorularla fazla oyalanmadan tüm konularda iyi bir düzeye yükselmeleri ve daha üst seviyedeki soruları çözerek hedefledikleri bölümleri kazanmaları amaçlanır.



Prestij grubu
Birikimleri kolay ve orta seviyedeki soruları çözmeye uygun öğrencilerden oluşan gruptur. Bu gruptaki öğrencilerin kendi seviyelerini uygun sınıflardaki hazırlık sürecinde, daha az ayrıntıya daha fazla süre ayırarak özel testler yardımıyla konuları daha iyi anlamaları sağlanır. Öncelikle kolay ve orta seviyedeki soruları çözerek aşama aşama üst seviyedeki soruları çözebilir duruma gelmeleri ve hedefledikleri bölümleri kazanmaları amaçlanır.



Meslek liseleri grubu
Yeni sınav sistemine göre kendi mesleği ile ilgili bir bölüm için, sadece 1. bölüm sorularını çözmesi gereken meslek liseli öğrencilerden oluşan gruptur. Bu gruptaki öğrencilere, sınavın 1. bölüm branş ve konularını içeren meslek lisesi özel müfredat programı uygulanır. Bu öğrencilerin kendi seviyelerine uygun sınıflardaki hazırlık sürecinde, 1. bölüm sorularının tamamını çözebilir duruma gelmeleri ve hedefledikleri bölümleri kazanmaları amaçlanır.


DÖKÜMANLAR


Yüzlerce öğretmenin farklı ve özgün bakış açısıyla hazırlanmış sorularla sınava hazırlanan öğrencilerimiz, üniversite sınavına girdiklerinde görmedikleri bir soru tipiyle karşılaşmazlar. Üniversite sınavında kendilerine sorulmuş tüm soruların benzerlerini rahatlıkla FEM dokümanlarında bulabilirler.

Bir FEM dokümanı nasıl hazırlanır?

Yüzlerce öğretmenin farklı ve özgün bakış açısıyla hazırlanmış sorularla sınava hazırlanan öğrencilerimiz, sınava girdiklerinde görmedikleri bir soru tipiyle karşılaşmazlar. Sınavlarda kendilerine sorulmuş tüm soruların benzerlerini rahatlıkla FEM dokümanlarında bulabilirler.

FEM’de her öğretmenin iki öncelikli yükümlülüğü vardır:

Dersini öğretmesi,
Branşıyla ilgili özgün soru hazırlaması.
FEM Dershaneleri'ndeki tüm öğretmenler her hafta yaptıkları zümre toplantılarında yarım günlerini soru hazırlamaya ayırırlar.

Haftalık soru hazırlama toplantılarında her öğretmen, o dersle ilgili zengin kaynaklar eşliğinde soru hazırlar. Öğlen saatlerinde başlayan soru hazırlama çalışması geç vakte kadar devam eder. Akşam saatlerinde tüm FEM dershanelerinde binlerce ham soru hazırlanmış olur.

Sonra FEM dershanesi bölüm başkanları soruların seçme ve elenmesi işlemine geçerler. Özgün olmayan sorular öncelikle ayıklanır, ÖSYM soru standartlarına göre titizlikle düzenlenir. Soruların düzeyi ve kalitesinde, ÖSYM soruları baz alınır.

Düzenlenen ve elemeden geçen sorular her dersin zümre başkanlarınca ilk düzeltmeleri yapılarak, FEM Yayın Merkezi’ne gönderilir.

Yayın Merkezi’mizde görev yapan, branşında ve test tekniği konusunda uzman yayın kurulu başkanları (Her dersten 7 uzman) soruları yeniden ele alırlar.

İleri Eğitim, Düzey Geliştirme ve Prestij grupları öğrenci sınıflandırmasına göre soruları sınıflarlar. Bir sorunun bu aşamaya ulaşması yaklaşık 2 ay sürer. Sınıflandırılan sorular öğrenci düzeylerine göre kolay, orta düzey, zor ve en zor şeklinde ayrılır. Ve dokümanlara önceden belirlenmiş kritere göre yerleştirilirler.

Sıra, soruların dizgi servisine gönderilmesine gelmiştir. Dizgisi yapılan sorular, üç ayrı aşamada nicelik ve düzenek tashihinden sonra matbaaya gitmeye hazır hale gelir. Her dokümanın matbaa hazırlık aşamasında prova ozalitleri ve aydıngerleri tekrar yayın merkezine getirilerek, son kontrolü yapılıp
FEM Yayın Merkezi’nce basım onayı verilir.

Grup Sisteminde Dokümanlar

Dokümanlar grup sistemine göre hazırlanır.

FEM Dershaneleri olarak tüm öğrencilere aynı ders anlatma sistemini uygulamayı ve onları aynı dokümanlarla üniversiteye hazırlamayı doğru bulmamaktayız. Bu düşünceden yola çıkarak öğrencilerimizi, aldıkları temel lise eğitimini, kapasitelerini ve sınav sistemini göz önüne alarak onları farklı eğitim gruplarına ayırdık.

İleri eğitim grubu
Düzey geliştirme grubu
Prestij grubu
Meslek liseleri grubu

Bu grupların dokümanları da kendi bilgi seviyelerine uygun olarak uzman öğretmenlerimiz tarafından özenle hazırlanmaktadır.

Dokümanlar

FEM dergisi: Piyasa ürünü olarak satılan FEM dergileri, ders işleyişinde kullanılan ana kaynaklardan birisidir.




FEMset: Ders işleyişine yardımcı olarak kullanılan soru bankası niteliğinde hazırlanmış test kitaplarıdır.



YGS-LYS, GDS ve DTS'ler: Müfredatın tümünü tarayarak, öğrencilerin durumunu en objektif şekilde gösteren deneme sınavlarıdır.


DBS (Düzey Belirleme Sınavı): Öğrencilerin genel bilgi düzeylerini ölçerek, homojen sınıflar oluşturmak amacıyla yapılan sınavlardır.



Konu testleri: İşlenilen konuların sürekli kontrolü ve pekiştirilmesi için sene içinde sürekli uygulanan testlerdir.



Sanal Ofis




Redoks

FEM Dershanelerinde öğrenciye verilen dokümanlardaki tüm sorular DVD olarak ve internet üzerinden online olarak çözümlü sunulmaktadır. 7/24 ofis imkanı. Yani Sanalofis.

Fem Dershaneleri eğitim anlayışında sadece rutin dersler bulunmamaktadır. Dersler ile birlikte sınavlarında önemi büyüktür. Anlatılan derslerin anlaşılabilirliğini sınavlar ile ölçülebilir.

Belli periyotlar ile anlatılan derslerin anlaşılabilirliğinin ölçülebileceği sınavın değerlendirmesinin ardından her öğrencinin derslerde hangi seviyede olduğu anlaşılır.

Fem Dershaneleri öğretmenleri bu sınavları değerlendirip derslerde anlatıldığı halde anlaşılmayan konuları tekrar edilmesi veya soru çözümleri ile öğrenciyi takviye etmesine kadar verirler.

Öğretmenler takviye edilecek konuları belitleyip; ders anlatımı ile Ek Ders aktivitesi, soru çözüm ile Ofis aktivitesi planlar. İşte burada REDOKS devreye girer.

Redoks (Randevulu EkDers Ofis Katılım Sistemi), planlanan ekders ve ofis aktivitelerini öğrencilerin internet ortamından bu aktivitelere randevu alarak katılımını sağlar.

Böylelikle öğrencilerinde planlı bir çalışmaya yönlendirilerek eksik kaldıkları, anlayamadıkları, tekrar etmek istedikleri konuları ekders-ofis aktiviteleri ile tamamlamaları hedeflenmiştir.


Öğrenci Takip Sistemi (ÖTS)

Genel öğrenci psikolojisinde, uzak hedefler öğrenciyi motive etmemekte, onları derslerden soğutabilmektedir. Öğrenciler, ‘yazılıya son gün çalışma’ psikolojisi içinde yıl sonunda girecekleri üniversite sınavına, 'daha çok zaman var' diyerek derslerden uzaklaşabilmekte ve motivasyon yorgunluğuna düşebilmektedirler. Bu nedenden dolayı, FEM’de üzerinde durulan en önemli konu öğrenci takibi (ÖTS) olmuştur.

FEM’de öğrencilerin danışman öğretmenleri her ğrenciye kendi hedefleri doğrultusunda kısa vadeli, çoklu hedefler vermekte, öğrencileri çizelgelerle kontrol ederek onların motivasyonlarını her zaman canlı tutmaya çalışmaktadırlar.

Danışman öğretmen öğrenci ile birebir gözden geçirip haftalık/aylık durum değerlendirmeleri ile verilen hedeflerin uygulanması veya uygulanmaması irdelenir. Böylelikle öğrencinin sonuçta başarıya ulaşması sağlanır.